yazmıyorsun. saatlerce, günlerce bekliyorum. yazmıyorsun. yazacak gibisin oysa. bir gün yazacaklarını okuyacak gibi umut dolu gözlerim.
ben yazıyorum. sayfalarca. daha sayfalar dolusu da yazabilirim. başka sayfalara geçerim. onlar biter, yeni sayfalara başlarım. sen her yazmadığında, kalemi elime alırım, sana yazarım. bana yazmadıklarını, yazmayacaklarını, ben sana yazarım. böyle olması gerektiği için değil. ve gerçekten yazmak istediğim için bile değil. yazmadığın için yalnızca. yazmanı beklediğimden. belki bir yanıt alırım umuduyla.
kelimelerim basit ama manalıdır. okumasını çok iyi biliyorsun, sen oku diye yazıyorum ki zaten. okuyorsun ama yazmıyorsun. yazdıkların değil okuduklarım. o kelimeler aç değil. o satır aralarında beni izlemiyor bir çift göz. önünde çırılçıplak kalabileceğim. yazdıkların değil okuduklarım. parmaklarının, ellerinin inceliğinden bihaber, tutarsız, tutumsuz ve ruhsuz şekiller. cisme dönüşmemiş uçarı hayaller. kelimelerin beni yakalayacak, urganlara dolayıp alıkoyacak. ama işte, yazmıyorsun. bir satır bile yazmıyorsun. eline kalemi alıyorsun, onu bana yazmak için değil, ruhuma saplamak için kullanıyorsun.
BANA YAZMIYORSUN!!!
OYSA BEN SANA SONSUZ KERE YAZIYORUM.
karşılıksız bir alfabeyle. sürgünde gibi.
(Vega - Mendil)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder